1 Haziran 2009 Pazartesi

ÜÇÜ BEŞİ ARAMA


Bu gün sizlerle dostluk üzerine olan şu alıntıyı paylaşarak başlamak istiyorum.
Karıncaya sormuşlar; '' nereye gidiyorsun?'', '' dostuma'', demiş. ''Bu bacaklarla zor'' demişler. Karınca; '' olsun, varamasam da yolunda ölürüm'' demiş.. Yolunda ölünecek dostlara...

Birde "Rus King'i" diye bir kağıt oyunu vardır ve halk arasında ki ismi
"üç beş sekiz" olan oldukca keyifli bir oyundur. Çıkan kağıtları takip etmek esastır. Stratejik olmasa da tek deste ile oynanan oyunlardan poker ve dejenere (kanlı) king'den sonra en keyif vericisidir. Af elleri olmasa kapitalizm misali büyük mucizeler olmadan asla kazanılamayacak bir oyun. Dört kişilik tayfanın vazgeçilmez üyelerinden biri eksildiğinde üç kişiye göre tasarlanmıştır adeta.

Diyeceksiniz ki şimdi nereden çıktı bu Rus Kingi. Hem biraz nostalji yapalım hemde yazımız başlığının oluşmasına katkı yapsın diye. Üçün ve beşin önemi nereden gelir diye sorulabilr. Belki bir tesadüf belkide kaderin bir oyunu olabilir. Bundan önceki maç skorlarına bakıldığında farkın üç ve beş olduğunu hatırlayacaksınız. Bizde diyoruz ki, kardeşim üç beşi aramayın beşten fazla olursa aramaya başlayın ve hemen sorgulayın
"Ne değiştiki".

Gelelim geleneksel maçlarımızın bu haftaki kadrolarına. Ama bunda önce kadroların nasıl oluştuğuna ve burdaki kriterlerin neler olduğuna. Karıncalar takımındaki oyuncuların hepsi Murat tarafından belirlenmiştir. Futbolu seven ve karınca misali bu yolda ölmeye hazır olan arkadaşlarda Tamandualar takımında yer almıştır.

Karıncalar

Murat*** Serdar*** İbarahim*** Alirıza**** Şehzat*** Cengiz****

Tamandualar
Ayhan** Akyürek**** İbrahim Üstad**** Yaşar**** Deniz*** Metin*** Özcan***

Çağın ** İhsan***

Dün akşamki mücadele umulanın aksine son derece dengeli geçmiştir. Bunun nedenleri arasında sanırım Ayhan'ın her iki takım arasındaki saha içi mücadelenin devam etmesine yaptığı katkıyı ilk sıraya koymak gerekir. Belki ikinci sırada Cengiz'inİstanbul'daki futbol hayatında ulaştığı en üst halı saha performansı olabilir. Üçüncü sırada ise, Karıncalar takımının kazanma arzusu ve motivasyonun olmasıdır. Ama bunlar sadece iyi mücadele etmeye sağlamıştır. Tamandualar takımında bulunan ruh ve tecrübeyle başa çıkmaya yetmemiştir. Kaldıki Tamandualar takımı yedi kişiyle oynamanın ezikliğini maç içinde hep hissetmiş ve skor anlamında arayı açmamaya özen göstermiştir.

Bu mücadelede ilginç yönler de ön plana çıkmış;

Şehzat, neden sakatlanmamıştır. Acaba maça bir fizyoterapist gözetiminde mi hazırlanmıştır?

Akyürek'in yer aldığı takım neden kaybetmiyor. Konyalı olan bu arkdaşımızın acaba nefesi çok mu kuvvetlidir?

Deniz, Murat'la çarpıştığında neler hissetmiş ve aklından neler geçmiştir?

Denetmen yardımcılarının üstünde gerçekten bir üstad baskısı varmıdır?

Bütün bunları inceleyip ve araştırıp sizlere sunmak üzerede çalışmalarımızı başlatmış durumdayız.

Mücadelede bazı oyuncuların biraz daha ön plana çıkması onların oyun ve takım için her şeylerini ortaya koyması ile alakalıdır.

Dün akşam Karıncalar takımından Alirıza, Cengiz ve Şehzat biraz daha diğer arkadaşlarından farklı mücadele etmişlerdir. Şehzat'ın sakatlanmadan maçı tamamlaması gelecek maçlarda onun için umut beslememizi sağlamıştır. Alirıza her geçen gün futbolunu bir sonraki aşamaya götürmektedir. Oyun anlayışı fevkalede olup, biraz daha özel hayatıyla beraber kondisyonuna dikkat ederse onunla ilgili beklentilerimizde boşa gitmeyecektir. Cengiz, belkide gecenin iki takım arasında en iyi oyuncusuydu. Tamandualar takımının defansif oyun kurgusu tam olarak onun oyun sitiline uygun olup, geçtiği adamları ikici kere geçme zevkini sanırım bu maçta sonuna kadar tatmış oldu. Ama takım ruhunun oluşturulması yönünde Cengiz'e büyük görev düşmekte. Cengizim hayat sadece kazanmak üzerine değil, varmak istediğin yere kadar mücadele etmekte en az onun kadar önemlidir.

Tamandualarda ise Akyürek, İbrahim Üstad ve Yaşar takım için yüreklerini ortaya koymuşlar ve gecenin tadını çıkarmışlardır. Bunu sadece galip geldikleri için yazmıyorum, maçın son anlarında hem Yaşarın hemde Akyürek'in gol atmak için attıkları deparları unutmak mümkün değil. Takım olma ve aidiyet duygusunu iliklerine kadar yaşadıkları yüzlerindeki tebessüm ve formalarındaki terlerinden belliydi. Bir parantezde Deniz'e açmak gerekir. Dün akşam sakatlığını düşünmeden ve kendini aşarak formasının hakkını vermiştir. Teşekkürler Deniz.

Arkadaşlar üçü beşi aramayın ama altıyı arayın.

Goller atılır goller kaçırılır ama dostlarınızı kaçırmayın.



Hiç yorum yok: