4 Ekim 2011 Salı

GÜVENLİ ÜRÜN

DTS Ligi’nde bu sezon başında neler değişmemişti ki? Saha, maç günü, tayinlerle birlikte kadro… hatta kurumun unvan değişikliğinden dolayı –henüz adı konmamış olsa da- ligin ismi bile değişmişti. Yuvalarına yeni alışmaya çalışan kuş misali çırpınan ex-DTS Ligi sakinleri, yeni sahanın üstünün kapalı olması ve yaz sıcağının etkisinin sürmesinden dolayı önceki maçlarda kendilerini bulmakta zorluk çekmiş ve bu durum da maçlarda tecrübe faktörünün ön plana çıkmasına neden olmuştu. Bu maçta serinleyen hava ve ortama yavaş yavaş alışan bünyelerin etkisiyle ortaya çıkan denge faktörünü, kadroların orta yuvarlak etrafında 1-2 dakika içerisinde spontane olarak oluşması bile engelleyememişti. E hadi buyurun o zaman kadrolara :

Karşıyaka
Özcan*** Erdinç*** Cüneyt** Çağrı*** Emre*** Adem** Murat**

Göztepe
Cengiz** Selahattin** İbrahim** Ali Rıza** Özgün*** Şükrü** Bertan**

Sezondaki diğer değişikliklerle birlikte takım isimlerinin değiştirilmek istenmesi ve bunun için yapılan anketten henüz bir sonuç çıkmaması, Karşıyakaspor’un yüzüncü yılına yaklaşması, Mücahit Beyin kadrolarda olmaması gibi sebeplerle oluşan boşluktan faydalanıp yazıyı bir miktar da sabote ederek kazanan takımı “Karşıyaka”, kaybeden takımı da “Göztepe” olarak adlandırdım; kusurluysak affola diyerek maça geçiyorum.

Maça defanstaki bir anlaşmazlık sonucu yenilen şanssız bir golle ve dolayısıyla forma savaşı kaybıyla başlayan Karşıyakalılar, kısa zamanda toparlanarak maçı önce dengeye getirdiler, sonra da öne geçerek galibiyete uzandılar. İyi de maçı tek cümleyle yazmış oldum böyle, hemen bandı şanssız gole doğru geri sarıyorum. Göztepe’de Özgün Bey, Karşıyaka’da Özcan Bey aynı karakterde sayılabilecek; ileride konuşlanıp aldıkları asisti karşı takım defansını affetmeden gole çeviren oyunculardır. Özgün Bey bu maçta da ilk dakikalarda bu özelliğiyle ön plana çıkarak fırsatçılığını ve tekniğini Selahattin Bey ve Cengiz Bey’den gelen asistlerle konuşturup Karşıyaka ağlarına şık goller bıraktı. Özcan Bey ise her zaman benimsediği bu oyun karakterinin tersine takım hatlarının ortasında yer aldı ve bu kararı Karşıyaka’nın maç boyunca sergilediği oturaklı oyunun temelini teşkil etti. Özellikle Çağrı Bey’in Özgün Bey’e gelmeye meyilli topları kesmesiyle ve Cüneyt Bey’in oyuna daha çok girmesiyle birlikte vites büyüten Karşıyaka kısa sürede farkı açtı. Son 15 dakikada yaşanan bir olay nedeniyle Cengiz Bey’in oyundan düşmesiyle birlikte forvet hattı kan kaybeden Göztepe, Karşıyaka’nın oyununun gevşemesinden faydalanarak attığı kontratak golleriyle birlikte farkı bir ara 1 sayıya kadar düşürerek umutlandıysa da oyun anlayışı oturmuş olan Karşıyaka kısa zamanda sazı tekrar eline alarak Bertan Bey’in kaledeki üstün performansına rağmen net galibiyete uzandı.

Özcan Bey’in artık klasik haline gelmiş, vaktinde Ali Rıza Şahiner, Kürşat Akyürek gibi babayiğitleri ön direkte harcamış korner gollerine çare bulmak için Ali Rıza Bey’in köşe gönderinin dibinde kurduğu baraj ve Murat Bey’in aynı şahıs tarafından –acımasızca- alt doksandan çıkarılan uzak mesafe şutu maçın hatırlanmaya değer anlarıydı. Maçın golü ise Özgün Bey’in kendisine on numara asistle gelen topu şık bir kafa hareketiyle ağlarla buluşturduğu goldü.

Açıkçası kazanılan maçın ardından yazmak pek keyifli oluyormuş sayın blog okurları. Bana bu fırsatı verdiği için Özcan Bey’e teşekkür ediyor ve iki takımı da ortaya çıkan güzel oyundan dolayı tebrik ederek sahaya yavaş yavaş hakim olmakta olan dengeli oyunun bütün sezon boyu sürmesini diliyorum.    

Murat SABUNCU

4 yorum:

Adsız dedi ki...

ne karşıyaka ne göztepe. en büyük siirt köy hizmetleri yol su elektrik.

Adsız dedi ki...

maç anlatımı gayet nostaljik. şeref bey ile ali sami bey taksim stadında fitbol müsabakası yaparlarken tadında.

Hisaragasi dedi ki...

gelecek hafta ozledıgım formama kavuşma hasreti içindeyım :)
elıne saglık sabuncu anlatım hoş:P

Adsız dedi ki...

sizler sağolun efendim.. sabuncu tarzında etlisiz sütlüsüz anlatmaya çalıştım maçı. bu arada o siirtli arkadaş bi ortaya çıkarsa? kadınlar pazarındaki büryancılardan hangisi iyidir öğrenelim kendisinden, ikinci porsiyonlar benden ;)