14 Nisan 2011 Perşembe

DOKUZ SEKİZLİK GALİBİYET


DTS futbol müdavimleri soğukla ılık arası, “tam hastalık havası” olarak ifade edilebilecek bir Yenibosna akşamında her zamanki gibi futbol ve dostluk için sahadaydı. Camianın temel taşı Özcan Bey’in yokluğunda oluşan ve Şükrü bey ve Ali Rıza beyin hazırlayıp sunduğu kadrolar şöyleydi:

Tamandualar:
Metin***/Erdinç***/Şehzat***/İbrahim***/Ali Rıza***/Özgün***/M. Sabuncu**(+1:hattrick)/M. Ovalı***/Adem***(+1:sıçrama bonusu)

Karıncalar:
Cengiz**/Ergün***/Mücahit***/Bertan*/Nesim*/Emre**/Şükrü**/Köksal**

Bazı maçlar vardır ki mücadeleden yoksundurlar ve unutulur giderler; ama öyle maçlar da vardır ki sahne oldukları çekişmeyle hafızalara kazınıp her daim hatırlanırlar. Maalesef yazımız konusu maç ilk kategoriye giriyor. Şükrü Cesur’un jeneriklik golünün ardından toparlanmakta gecikmeyen Tamandualar, kadrolarındaki oyuncu sayısı üstünlüğünü de kullanarak oyundaki dengeyi on dakika gibi kısa bir süre içerisinde kendi lehlerine bozmayı başardılar. Maçın 25. dakikasından sonraki kısımda da “yaptıkları çift kale antrenmanla önlerindeki maçın hazırlıklarını tamamlayarak kampa girdiler” şeklinde ifade edilebilecek bir performans ortaya koyarak kadro oyuncu sayılarının işaret ettiği 9/8lik aksak Roman ritmini yakalayıp güle oynaya farklı galibiyete uzandılar. Galibiyetin en büyük argümanları Metin Bey’in atak organizasyonları ve fırsatçılığı, M. Ovalı Bey’in ortadan yaptığı driplingler ve Erdinç Bey’in tam yerinde müdahaleleri idi ama kendileri için ayrıca parantez açılması gereken oyuncular da vardı sahada. Mesela Ali Rıza Bey enerjisini geçtiğimiz maçlara oranla çok daha verimli kullandı ve sağ kanadın sorunsuz işlemesini sağladı. Âdem Bey güzel pas/ortaları ve akıllı oyunuyla hem fiziksel hem de mental olarak önceki maçların fersah fersah ötesinde bir oyun ortaya koydu. Sahalarımızın temel direği Şehzat Bey ise defanstaki disiplinli oyununa bahsettiğimiz temel direk dibinde aldığı pasları kaleye tıklayarak kaydettiği golleri de ekledi.

Bir de ayrıca paragraf açılması gereken bir hadise vardı ki oyunun son 20 dakikasında Tamandua forvet hattında değişik bir hareketliliğe neden olmuştu. Artık yerine oturmuş Tamandua hatlarının ve kadrodaki oyuncu fazlalılığının etkisiyle kendine daha önce hiç oynamadığı bir mevki olan forvette yer bulan M. Sabuncu, bu mevkideki vasat oyununu ortalama 1 metre mesafeden kaydettiği üç beleş golle süsleyerek hat-trick yaptı. Bu olay maç sonunda birçok otorite tarafından en bariz kıyamet alametlerinden biri olarak yorumlandı. Hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.

İstediği oyunu maç boyunca bir türlü oturtamayan Karıncalar için ise söylenecek fazla bir şey yok. Ergün Bey’in liderliğinde beton gibi görmeye alıştığımız defans bu defa su sızdırdı ve gelen ataklara daha fazla dayanamayıp kısa sürede yıkıldı. Defansın çöküş döneminde kaleye geçmesi ise Nesim Bey’in şanssızlığı oldu. Karıncalardan akılda kalan, son haftalarda form grafiğini düzenli olarak yükselten Mücahit Bey’in etkili ama yetersiz oyunu ve üst direkte patlayan nefis şutu idi.

Öyleydi böyleydi derken futbol dolu bir salı akşamı kritiğinin sonlarındayız, affınıza sığınarak vakit çok geç şeklinde cümleyi tamamlıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor ve Özcan Bey’e en kısa zamanda polyester sahalara dönmesi temennisiyle acil şifalar diliyoruz.

Murat SABUNCU

Hiç yorum yok: