Futbol aslında çok basit bir oyun olup, bizler onu son derece karmaşık ve anlaşılmaz bir hale getirmeye devam ediyoruz. Yok strateji yok bloklar arasında pas bağlantıları yok birinci bölge ikinci bölge derken işin içinden çıkılmaz hale getiriyoruz. Ama aslında futbol basit bir oyun olduğu için, en kısa yoldan demarke vaziyette bulunan takım arkadaşınıza uygun pası verdiğinizde temel gerekleri yerine getirmiş oluyorsunuz. Temel gereklere kısaca “fundemantel” de dediğimizde söylediklerimizi biraz daha süslemiş oluyoruz. Ama ben futbolu tanımlarken buna “al gülüm ver gülüm” diyorum. Belki yeni yaklaşım çerçevesinde “temel gerekler” demekte yanlış olmaz.
Bizim ülkemizin futbol kamu oyunda şöyle bir anlayış vardır. Top cambazı, çok iyi çalım atar veya iyi vurur gibi.( özellikle alt yapı seçmelerinde ve orda oynayanları tanımlamak amacıyla) Bunların hepsi serap gibidir. Bazen görünürler, ama genellikle yokturlar veya çok azı var olmuştur.
Bazıları vardır, topsuz oyunda başarılıdır, oyun planına sadıktır,fazla riske girmez veya takım oyuncusudur.(Hakan Şükür, Frank Lampard, Stevan Gerrard ve Rıza Çalımbay gibi)
Bunlarla beraber, birde “creative” oyuncular vardır. Bunlar her zaman futbol piyasasına gelmezler. (Maradona, Pele, Zidane, Beckenbauer, Marco Van Basten, Metin Oktay, Lefter, Sergen ve son zamanlarda Messi gibi.)
Hülasa, bazı oyuncular çalışarak kendilerini ve futbollarını geliştirirler, bazıları hazırdan yerler, bazıları da vardırki Allah vergisi yeteneklerini bildikleri halde hala çalışmaya devam ederler. Diyelim ve konuyu bağlamaya çalışalım. Fotbolun sonucunu belirleyen unsurların başında bireysel hatalar gelmektedir. Az hata yapan takımlar genellikle galibiyete daha yakın olmaktadır. Az hatayla beraber “creative” oyunculara sahipseniz iyi futbolla beraber galibiyete daha yakın olmaktasınız.
Bu analizler çerçevesinde Salı akşamı yaşananlardan bunlara benzer çıkarımlar yapmak gerekir. Öncelikle maçın sonucunu belirleyen temel neden bireysel hatalar ve onların gol olma oranları. Karıncalar, Tamandualara oranla daha az hata yaparak ve daha organize oyun oynadılar. Özellikle defansta uyguladıkları ikili sıkıştırma ve tatlı sert futbolları kazanmalarında büyük etken oldu. Cengiz’in kaçırdıklarına rağmen kazanmaları onların adına başarıydı. Tamandualarda bireysel hatalara Ergun ve Murat Üstadın form düşüklüğü eklenince yenilgi kaçınılmaz oldu. Her iki takımda da topu haddinden seven oyuncular vardı. Topa olan düşkünlükleri ve sevgi belirtileri diğer oyuncuları kıskandıracak düzeydeydi. Bu arkadaşlar oyunu bazı bölümlerinde kendilerini dünyayı kurtaran adam gibi görüyorlardı. İbrahim kalede zaman zaman inanılmaz kurtarışlar yaparken, yediği bir gol evlere şenlikti. Ama yine özverisi için İbrahim’e teşekkür ediyoruz. Bu hafta Metin’in uzaktan attığı gol ile Özcan’ın attığı kafa golleri halı sahaların güzel gollerindendi. Ayrıca Kürşad’ın yaptığı pres ile kazandırdığı top gol olunca sevinmesi görülmeye değerdi. Ufak tefek tartışmalar yaşansa da güzel ve mücadele dolu oyun oldu. Çoğu arkadaşın keyf aldığını düşünüyor ve mücadelenin nice maçlarla sürmesini diliyorum.
Karıncalar:
Metin *** Alirız Üstad *** Şehzat *** Cengiz ** Özgün ** Kürşad *** Alirıza ***
Tamandualar:
Erdinç ** Murat Üstad ** Ergün ** Murat ** Özcan *** İbrahim *** Şükrü ***
Futbolsuz ve sevgisiz kalmayın.
Özcan DÖNMEZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder