İşte size gecenin kadroları.
Tamandualar:
Özcan 48 Alirıza Üstad 39 Şehzat 34 Murat Üstad 32 İbrahim 34 Alirıza 26 Gökhan 36
Karıncalar:
Metin 35 Adem 20 Özgün 19 Mücahit 24 Kürşad 36 Ergun 36 Murat 24
Tamandualar:
Özcan 48 Alirıza Üstad 39 Şehzat 34 Murat Üstad 32 İbrahim 34 Alirıza 26 Gökhan 36
Karıncalar:
Metin 35 Adem 20 Özgün 19 Mücahit 24 Kürşad 36 Ergun 36 Murat 24
Mahşerin dört atlısı, İncil'de adları geçen ve kıyamet gününde ortaya çıkacaklarına inanılan 4 atlıyı anlatır. İşte bu dörtlüyü andıran Metin, Özgün, Mücahit ve Adem'den oluşan Karıncaların orta saha ve forveti bu gece ihtiyarlardan oluşan Tamanduaları tarihin derinliklerine gömebilir. Dedik ama ...
Bu dört at beyaz, kırmızı, siyah ve sarı renklerden oluşmaktadır. Atlar kutsallığı, kanın rengini, ölüme yakınlığını ve ölümün soğuk yüzünü simgelemektedir.
Bu dört atın binicileri ellerinde yay, kılıç, terazi ve ölüm taşımakta olup, güçlerini savaştan, kıtlıktan, yoksulluktan ve salgın hastalıktan almaktadır.
Biraz garip bir inanış ama …
Karıncaların dört atlısı Metin, Özgün, Mücahit ve Adem gençliklerinin de verdikleri enerji ve ellerindeki yay, kılıç, terazi ve ölüme benzeyen deparları, uzaktan şutları, ortaları ve çalımları ile Tamanduaları tarihin bilinmeyen yerlerine gömme fırsatını bir kez daha kaçırdılar. Aslında maça çok başlamışlar ve hem skor üstünlüğünü hem de oyun ve moral üstünlüğünü ele geçirmişlerdi. Ne olduysa oldu ve Alirıza Üstad bir anda kendine sanki vahi gelmiş gibi liberoya gelerek oyunun kaderini değiştirdi. Aslında bu değişiklikle sözde mahşerin dört atlısı ile birlikte yüzü çok az gülen Ergun’unda kaderi değişmiş oluyordu. Ama kaderden kaçılmayacağını Alirıza Üstad biliyordu. Daha kadrolar oluşturulurken Karıncaların başına neler geleceğini anlamıştı. Aslında Ergun’da bunu biliyordu. Belki kendince bir ümit demişti.
Takım kadrolarına ve yaş ortalamalarına baktığımızda Karıncaların yaş ortalaması 28 Tamanduaların ise 36 olduğu gün gibi aşikardı. Kadro olarak ta Karıncalar hem daha topa sahip ve teknik bir ekipti hem de sahanın her tarafını kullanacak yeteneğe sahipti. Ama futbol sadece bunlarla açıklanabilir ve yorumlanabilir bir oyun değildi. Futbol takım olarak oynanan ve bir birini tamamlayan oyunculardan kurulu bir şölendi. Bir birini tamamlayan oyuncuların aynı zamanda bir birine inanması da gerekirdi. Bence iki takım arasındaki en büyük fark buydu. Yani bir birini tamamlamak ve inanmaktı.
Murat Sabuncu geçen haftaya göre en azından toplara dürtmeye başlamıştı. Alirıza da ise bu hafta kazanılan topları kullanma yönünde anormal bir düşüş vardı. Ama iyi niyeti ve güler yüzü ona sitem etmemize engel olmadı.
Bu arada Adem kiloları ve yün fanilası gözümüzden kaçmadı. Adem bu yaşta bu kilolar neyin nesi. Hafiften bir göbek sana hiç yakışmamış bilesin.
Şehzat’ın oyunu etkileyen oyuncular arasında beklide ilk sıralardaydı. Oyuna yaptığı katkı olmasa sanki Tamanduaları satmaya gelmiş gibiydi. Metin’i milli yaptı. O ne goller öyle, 20-25 metreden her vurulan gol olur mu ? Oluyormuş işte, bu da kader.
Aslında dün gece gerçekten büyük bir mücadele oldu her iki takımda kazanmak için çok uğraştı. Bana göre sahanın en iyisinin Alirıza Üstad olduğunu belirtmek isterim. Vahiyden sonraki performansı bundan sonraki kariyer planlamasına da mutlaka ışık tutacaktır. Bende Üstadı bir kez daha tebrik ediyorum.
Birazcıkta kendimden bahsetsem sizleri sıkmam her halde. Dün gece oyunu değiştiren elemanlardan biri olduğumu ve iyi mücadele ettiğimi düşünüyorum. Hücum organizasyonlarının içinde etkin olarak yer aldım. Asist yaptım, goller attım ve bolca direkleri dövdüm.
Gecenin oyuncularını şöyle bir değerlendirirsek,
Vasat En Üstüler:
Hiç kuşkusuz ki Alirıza Üstad
Vasat Üstüler:
Özcan, Metin
Vasatlar:
Kürşad, Şehzat, Murat Üstad, Tesisatçı Gökhan, Mücahit, Ergun, İbrahim, Murat
Vasat Altılar:
Adem, Özgün, Alirıza
Not: Geçen hafta okurlarım sıkça eleştirdiler bu hafta yazınız kısa olmuş diye. Bende dayanamadım bu hafta yazımız biraz daha uzatayım dedim. Halbuki geçen haftaki yazımın giriş bölümünde sordukları sorunun cevabı mevcuttu ama …
Sevgisiz ve futbolsuz kalmayın.
Özcan Dönmez
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder