25 Mayıs 2011 Çarşamba

ÜÇÜ BEŞİ ARAMA RESİMLERİ

Dömivole vuruşu yapan Şehzat Sümer
Çağrı topa değil, kaleye bak
İşte böyle Çağrı, Kaleye bak
Yenibosna hatırası ve Ergün
Isınmaya çalışan Çağrı
Farklı ısınma teknikleri ve Adem
DTS futbol camiasından başka bir enstantane
Top sektirme üstadı Metin
Sakin olun arkadaşlar diyen Ovalı
Top sürme üstadı Sabuncu
DTS Futbol camiası

24 Mayıs 2011 Salı

ÜÇÜ BEŞİ ARAMA SEKİZE BAK

Hazırlık dönemini Silifke Kapızlı tesislerinde geçiren Mevlana Özgençlik Spor, günde iki antreman ve gün aşırı yaptıkları maçlarla Veteranları yenmeyi kafaya koymuşlardı. Aslında bu denemeyi defalarca yaptılar geçmişte. Her seferinde mazeretleri vardı tabiki. Ama nihayet iyi bir kamp dönemiyle bu işten netice alacaklarını taki Silifkede düşünmeye başladılar. Belkide kurguladılar bile. Anlaşma sağlanamaması nedeniyle kampa katılamayan M.Sabuncu, Şükrü ve Alirıza'yla anlaşarak takımı güçlendiren Mevlana Özgençlik Spor, maçada çok iyi başladı. İlk yarı üstün bir oyun ve dört farkla öne geçtiler. Hatta devre bile saniye geçmeden Nesim tarafından yapıldı. Çünkü rüzgara karşı oynuyorlardı ve bunu bir avantaja çevirmenin zamanı gelmişti. Şükrü, ilk yarının dört farkla bitmesiyle ikinci yarıda da beş atacakları kehanetini ilan etti. Bilselerdi devre yaparlarmıydı. Kader ağlarını örmeye başlamıştı. Kaçınılmaz son yavaş yavaş geliyordu. Bir iki üç derken, aklıma Memeci'nin lafı geldi bir an. "Üçü beşi aramayın sekiz olursa duruma bakın" 

SÖZDE VETERANLAR:

Özcan ** Metin ** Şehzat *** Ergün *** Erdinç *** İbrahim *** Adem ** Köksal ** Cengiz ***

MEVLANA ÖZGENÇLİK SPOR:

Sabuncu *** Şükrü *** Bertan *** Yadin ** Ovalı ** Alirıza *** Nesim ** Emre ** Çağrı ***

Son zamanların en iyi mücadelesini her iki takımda vermeye çalıştı. Sanırım bundada başarılı oldular. Özellikle Veteranlar adına Özcan, Metin ve Erdinç takımları adına daha ön plana çıktılar. Özellikle Özcan'ın hem toplu oyundaki  hemde topsuz oyundaki yarattığı boş alanlarla orta saha oyuncularına seçenek sunması oyunun gidişatına mutlak katkı sağladı. Bu arada Erdinç'te gecenin flaş oyuncusuydu. Kaleye geçtikten sonra Ergün'ün yerine de adeta libero görevini sürdürdü. Metin hem attığı kötü gollerle hemde oyun organizasyonu ile rakibi yıldırdı. Şehzat, Ergün, Köksal, Adem ve İbrahim'de ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Biraz daha topa sahip olma yönünde becerilerini kullanabilseler, netice üzerinde de tesir etmeleri kaçınılmaz olacaktı. Gerçi bazı arkadaşlar netice üzerine tesir ettiler ama .. neyse. Tabi her zamanki gibi Cengiz'e bir parantez açmak gerekir. Bir kaç gol atmasına rağmen Mevlana Özgençlik Spor'a gönül vermiş "Mürid" gibiydi. 

Murat ve Emre'nin önderliğinde ve gençliklerinin enerjileriyle ilk yarı iyi oynadılar. Ama Erdinç'in Murat Sabuncuyu kalede unuttunuz ikazında sonra dikiş tutmadılar. İkinci yarıda orta sahanın yeteri kadar savunmaya destek olmaması hem farkın kapanmasına hemde oyun olarak ezilmelerine neden oldu. Sabuncu, Çağrı, Şükrü ve Bertan'ın defanstaki mücadelesi, Emre, Alirıza ve Nesim'in orta sahadaki mücadelesi ancak bir yere kadardı. Forvet hattında yer alan Ovalı ve Yadin'in yardımlaşmayı unutarak bireysel oyuna dönmeleri, gol atamamalarının belkide en önemli nedeniydi. 

İyi mücadele etmek her zaman tabiki yetmiyor. Karşılarında tecrübe, yardımlaşma ve belkide paylaşmayı amaçlayan bir Veteranlar gurubu vardı.

İnsanları sevgi ve hayalleri ayakta tutar. Hayal kurmaktan vaz geçmeyin.

Oyun bittiğinde şahta piyonda aynı kutuya girer.

Sevgisiz ve futbolsuz kalmayın.

Özcan DÖNMEZ

4 Mayıs 2011 Çarşamba

OYNAYASIM YOK

İhanet nedir? Aldatmak mı? Sırtından bıçaklamakmı? Yoksa saf değiştirmekmidir? Belkide düşündüklerini söylemek yerine duyulmak istenileni söylemektir ihanet. Bazılarına görede "oynayasım yok" diye nitelendirilebilir. Bütün bunların bir nedeni olmasa, olurmuydu ihanet. Duygusal yakınlıkmı, menfaatmi yoksa intikam hırsımıydı? Her şey olabilirdi tabiki diyelim ve ne ihanet edenlerden nede ihanete uğrayanlardan olalım diyerek konuyu bağlayalım.

Dün akşam hem hava hemde saha koşulları futbol oynamaya son derece müsaitti. Oyunun sekiz kişilik ekiplerden oluşması da oyunun güzelleşmesine katkıda bulundu. Belkide uzun zamandır bu kadar pas yapmaya çalışan oyuncular bir araya gelmişti. Öyle anlar geldi ki topu kazanmak son derece zor hale geldi. Bunun temel nedeni pas anlayışının gelişmesine paralel pas sayısınında artmasıydı.

Diğer bir hususta her iki takımın attığı gollerin hazırlanışı ve güzelliğiydi. Paslaşmanın ve yardımlaşmanın neticesinde atılmış estetik goller, asistleri yapanlar ve golleri atanlar için ayrı ayrı anlam ifade etmekteydi.

Tamandualar:

Özcan ** Cengiz * Şükrü *** Köksal ** Gökhan *** Nesim *** Ergün ** İbrahim **

Karıncalar:

Erdinç *** Özgün ** Adem ** Murat ** Metin *** Şehzat *** Airıza *** Yadin **

Eğitim ve yurt dışına gidecek arkadaşlara başarılar diliyor ve nice maçlara diyoruz.

Sevgisiz ve futbolsuz kalmayın.

Özcan DÖNMEZ